Ana içeriğe atla

Yenilenebilir Enerji Sigortalarında Maddi Hasar ve Finansal Kayıp Öne Çıkıyor 

Türkiye'de yenilenebilir enerji sektörünün hem iç hem de dış dinamikler nedeniyle hızla büyümekte ve gelişmekte olduğunu belirten IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Özel Projeler Genel Müdür Yardımcısı Ülkem Devrim Aksar, “2035 yılı yenilenebilir enerjinin üretim içindeki payının %55’e yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bu artış, doğal olarak enerji projelerinin sigorta ihtiyacını da artırmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde maddi hasar ve kar kaybı gibi geleneksel sigorta çözümlerinin yanı sıra maddi hasara bağlı olmayan performans kayıpları, iklim değişiklikleri gibi sebeplerden kaynaklanan finansal kayıpların sigorta vasıtası ile teminat altına alınması daha sık gündeme gelecektir” dedi.

Türkiye'de yenilenebilir enerji sektörü hızla büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Bu büyüme, sigorta sektöründe de enerjinin payını gün geçtikçe artırıyor. Özellikle güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi projelerinin, enerji  politikaları ve verilen teşviklerin de  etkisi ile  yatırımcılar tarafından büyük ilgi gördüğünü dile getiren IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Özel Projeler Genel Müdür Yardımcısı Ülkem Devrim Aksar, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından yapılan açıklamaya göre  önümüzdeki 12 yıl boyunca her yıl 3,5 GW güneş ve 1,5 GW rüzgâr santralinin devreye alınması  ve 2035 yılı  yenilenebilir enerjinin üretim içindeki payının %55’e yükseltilmesi hedefleniyor. Bu artış, doğal olarak enerji projelerinin sigorta ihtiyacını da artırmaktadır. Önümüzdeki dönemlerde maddi hasar ve kâr kaybı gibi geleneksel sigorta çözümlerinin yanı sıra maddi hasara bağlı olmayan performans kayıpları, iklim değişiklikleri gibi sebeplerden kaynaklanan finansal kayıpların sigorta vasıtası ile teminat altına alınması daha sık gündeme gelecektir” dedi. 

‘Altyapı Hazırlıkları ve Stratejik Planlamalar Öne Çıkıyor’

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yerel olarak temin edilmesi ile birlikte doğalgaz, petrol, kömür gibi hammadde ithalatının, dolayısıyla da dışa bağımlılığın azaldığına dikkat çeken Ülkem Devrim Aksar, “Konvansiyonel enerji üretiminden yenilenebilir enerjiye geçiş global ölçekte devletler ve kamu yöneticileri tarafından geniş destek görmektedir. Örneğin Avrupa Birliği Konseyi tarafından kabul edilen Yenilenebilir Enerji Direktifi’ne göre; AB'nin toplam enerji tüketiminde yenilenebilir enerjinin payının 2030 yılına kadar %42,5'e çıkartılması planlanmıştır. Öte yandan bu geçiş sürecinde elbette bazı zorluklar ile karşılaşılmaktadır.  En önemli engel enerji altyapısının yeterli olmaması veya modernize edilmesi zorunluluğudur. Altyapı dönüşümünün enerji yatırımlarının hızına yetişememesi dönüşümü yavaşlatacaktır.  Bir diğer potansiyel sorun da üretilen enerjinin depolanmasıdır.  Konvansiyonel enerjiden farklı olarak yenilenebilir enerji güneşli gün sayısı, rüzgarlı gün sayısı gibi tamamen hava ve iklim etkenlerine bağlı olduğundan  şartların uygun olduğu  zaman üretilen enerjinin  depolanması  ve ihtiyaç olduğunda  kullanıması  önem arz etmektedir.  Ancak enerji depolama teknolojisi halen gelişmekte olup maliyeti yüksek bir yatırımdır. Genel olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının geniş kullanımı hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli faydalar sağlar. Bu geçişin başarılı olabilmesi için karşılaşılan zorlukların üstesinden gelinmesi ve stratejik planlamaların yapılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

‘Başlıca Risk, Maddi Hasar ve Finansal Kayıplar’ 

Yenilenebilir enerji proje yatırımlarındaki risklere dikkat çeken Ülkem Devrim Aksar, şunları söyledi: “Başlıca risk olarak görülen faktörlerden biri inşaat ve montaj sürecinde meydana gelebilecek maddi hasarlar ve buna bağlı olarak finansal kayıplardır. Operasyonel hatalar, tabii olaylar, kötü niyetli hareketler gibi sebeplerden kaynaklanan maddi hasarları ve buna bağlı finansal kayıplar geleneksel sigorta ürünleri vasıtası ile teminat altına alınmaktadır. Öte yandan risklerin çeşitliliği beraberinde farklı sigorta ürünlerinin kullanımı ile risk transferinin yapılması ihtiyacı doğurmaktadır. Örnek olarak siber saldırılara karşı siber güvenlik sigortaları; yetersiz yağış,  rüzgar veya  güneş  eksikliğinden kaynaklanacak finansal  kayıplar için  iklim türevleri olarak adlandırılan parametrik  sigorta ürünleri sayılabilir. Yenilenebilir enerji projelerinin sigorta gereksinimleri, projenin ölçeği, tipi ve yerel düzenlemelere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, her proje için özelleştirilmiş bir sigorta planı oluşturmak önemlidir. Sigorta brokerleri veya danışmanları ile çalışarak, projeye özgü riskler ve ihtiyaçlar doğrultusunda uygun sigorta çözümleri belirlenmelidir. Sigorta ürünlerinin çeşitlenmesi, regülasyon ve destekleyici politikalar, yenilenebilir enerji sektörüne yönelik risk yönetimi ve uzmanlık ile sürdürülebilirlik ve yeşil sigorta kapsamındaki çalışmalara daha fazla önem verilmesi gerekir.”

https://www.ifhaber.com/sigortacilik/yenilenebilir-enerji-sigortalarinda-maddi-hasar-ve-finansal-kayip-one-cikiyor/?feed_id=54012&_unique_id=66faff511c098

sigorta haberleri

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Caxton Associates'te Ahmet Akarlı'nın Yeni Ataması

Caxton Associates'te Yeni Atama New York merkezli hedge fon Caxton Associates , finans dünyasında önemli bir isim olan Ahmet Akarlı 'yı kadrosuna katmaktan gurur duyuyor. Ahmet Akarlı, daha önce Goldman Sachs ’ta kıdemli ekonomist olarak görev yapmış ve Autonomy Capital ’da da stratejist olarak çalışmıştır. Caxton'un LinkedIn hesabından yapılan resmi duyuruya göre, Akarlı, bu ay itibarıyla gelişmekte olan piyasalar ekonomik araştırmalarından sorumlu yönetici direktör olarak atanmıştır. Bu pozisyonda, global ekonomik trendleri analiz ederek yatırım stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak. Ahmet Akarlı, Türkiye'de bir dönem HSBC 'de de görev almış ve bu süreçte uluslararası piyasalara dair derin bir bilgi birikimi edinmiştir. Caxton Associates, 1983 yılında Andrew Law liderliğinde kurulmuş olup, ekonomik trendlere dayalı makro işlemler konusunda uzmanlaşmış bir hedge fondur. LCH Investments tarafından derlenen verilere göre, Caxton Associates, 20...

HSBC'nin Türkiye Hisse Piyasalarına Yönelik Analizi

HSBC'nin Türkiye Üzerine Analizi HSBC, gelişmekte olan ülkelerdeki hisse piyasalarıyla ilgili hazırladığı çeyreklik analizde Türkiye'nin önemli fırsatlar sunan ülkeler arasında yer aldığını vurguladı. Bankanın 25 Eylül tarihli raporunda, Latin Amerika ve EEMEA bölgeleri arasında en güçlü yatırım fırsatlarının Meksika, Güney Afrika ve Türkiye'de bulunduğu ifade edildi. Türk hisse senedi piyasasının, küresel makro dalgalanmaların etkili olduğu yaz dönemi boyunca ciddi bir düşüş yaşadığına dikkat çeken HSBC analistleri, bu hareketlerin yerel faktörlerle de ilişkili olabileceğini belirtti. Makro dengelenmenin önemli bir kısmının, sıkı maliye politikaları yerine daha sıkı para politikaları aracılığıyla sağlandığını ve bunun sonucunda reel döviz kurunun önemli ölçüde değer kazandığını ifade etti. Analistler, bu durumun tersine dönme olasılığının yakın zamanda görünmediğini ancak yüksek bir reel döviz kurunun hisse senedi piyasasında yeni riskler ortaya çıkarabileceğini vur...

AXA Türkiye Sağlık Sigortalarında Standartları Yükseltiyor

AXA Türkiye , müşteri odaklı hizmet anlayışını ve acentelerinin iş süreçlerini bir adım öteye taşıyan yenilikleriyle “2025 Acente Buluşmaları”nda fark yarattı. Sağlık alanındaki stratejik gelişmeler, sigortalı deneyimini iyileştirmeye yönelik atılımlar ve sürdürülebilir hizmet modelleri toplantının öne çıkan başlıklar arasında yer aldı. Toplantılarda acenteleriyle sağlık sigortalarındaki önemli değişiklikleri paylaşan AXA Türkiye , müşteri memnuniyetini artırmayı hedefleyen yeni uygulamalarını tanıttı. Bunlardan ilki, Ömür Boyu Yenileme Garantisi süresinde yapılan düzenleme oldu. Artık, 2 yıl boyunca kesintisiz sigortalı olan ve medikal açıdan uygun bulunan sigortalılar, ek prim karşılığında Ömür Boyu Yenileme Garantisi’nden yararlanabilecek. Böylece müşteriler, sağlık güvencesine daha erken ve kolay erişim fırsatı bulacak. Ayrıca, bu garantiye sahip sigortalılar, ilerleyen dönemlerde oluşabilecek sağlık riskleri karşısında ek prim veya kapsam kısıtlaması olmaksızın sigortaların...